Pek çok ‘yaratıcı’ erkeğin hayal dünyasında bir ikondur Helena Bonham Carter. Onu görünce arka fonda çalmaya başlayan müzik, ya herkesin zevkine göre olamayabilecek bir müzikalin en iç gıcıklayan bölümünden çıkar gelir ya da adım attığında çatırdayan merdivenlerin şarkısıdır. Marc Jacobs, her ‘yaratıcı’ erkek gibi Helena Bonham Carter ile aşk yaşıyor, belli. Sonbahar 2011 reklam kampanyası da bu aşkın meyvesi.
Marc Jacobs ve Helena Bonham Carter gibi iki isim var şimdi elimizde. Birisi özellikle kadınların ‘çuval dikse giyeceğim’ diyeceği bir adam haline gelmiş. Markasını gördüğünde çıldıran milyonlarca insana her zaman ‘farklı’ şeyler vermeyi istemiş. Diğeri, 45 yaşına geldiğinde arkasında sayısız karakter bırakmış, pek çok insanın hayalgücünün sınırlarında dolaşmış. Peki 1+1 acaba 2 etmiş mi?
* Many ‘creatives’ think Helena Bonham Carter as a real muse with some chants going on while she is walking around. Not surprised when saw Marc Jacobs was in love too! The result? Fall 2011 campaign shot by Juergen Teller. When it comes to evaluate two beloved creatives, I do not see 1+1 is more than 2 this time. Marc Jacobs is so cool with designs. Helena Bonham Carter is so cool with her characters throughout her career. But together? Not works for me, sorry..
You can check the campaign photos below..
Yok yani, ben şimdi bunlara ‘farklı bir gözle bakmış’ desem, diyemiyorum. Genel ‘moda’ algımızın o pembe dünyası zaten çok uzaklarda. Juergen Teller tarafından çekilen bu karelerde ne Marc Jacobs kadını var ne Helena’nın yaratabileceği yeni dünyalar. Belli mi olur, ileride bir çeşit ‘en iyi reklam kampanyası’ ödülü falan alıverir, büyük konuşmayayım; ama ben dergide ilk defa karşılaştığımda ilandan korkup ‘Ne düşünüyorlardı acaba?!’ diye tekrar tekrar görsele bakmak zorunda hissettim.
Marc Jacobs, aşkını yaşıyorsun, ben uzaklardan karışmayayım ama umarım Tim Burton senin haddini bildirmiştir çoktan. Yazının sonunda ben de şu yukarıda ilk görseldeki gibi ellerimi sağa sola sallayarak çıkmak istiyorum kadrajdan.
5 Comments
tekrar tekrar görsele baktıysan bi bakıma reklam amacına ulaşmış oluyor zaten KC ((:
amaca ulaşmakla amaca ‘keyifli’ ulaşmak arasındaki çizgi o halde 🙂
Ben de Helena’ya bayılırım ama fotoğraflar çok başarılı değil, bu malzemelerle (tabiki Helena ve Marc Jacobs’tan bahsediyorum) çok daha iyi eserler çıkabilirdi..
http://lunaparkqueen.blogspot.com
Yani benim hayal gücüm daha farklı diyorum ben kötü demek yerine ama haklısın 🙂
ben bayıldım açıkcası. insanın baktıkça tekrar bakası geliyor. en azından benim geliyor. her seferinde de başka detay yakalıyorum. iyi detay, kötü değil 🙂 “bravo marc ve helena” diyorum. daha ne olsun?