Bu haftayı bitmek bilmeyen toplantılara kurban etmek üzereydim ki Cumartesi ve Pazar, olması gerektiği gibi, imdadıma yetişti. Istanbul’da kah partilerde, kah beyin fırtınası toplantılarında, kah ikili üçlü sohbetlerde geçirilen saatleri sonsuza uzanan bir hafta sonu tatili takip etti.

Pek çok daveti, etkinliği işe güce dalarak atlasam da Tuba Ünsal’ın Morini’nin arka bahçesini egzotik bir ormana çevirdiği geceyi kaçıramazdım. Tuba’nın mavinin en sıcak renk olduğuna inanıp giyim kuşam kuralı olarak maviyi bir ucundan yakalamayı şart koşması, son zamanlarda mavi tonlarında kombinlerle aşk yaşadığım için olsa gerek, en çok bana yaradı.

Morini’nin arka bahçesinde bunlar olurken, bir başka gecede, ön bahçesini bir büyük buluşmanın heyecanı sardı. Rüya ve Can ile haftalar sonra bir araya geldik; birkaç kahve içimliği zamanı kaçırdıklarımızı birbirimize anlattığımız uzun bir sohbetle keyiflendirdik. Rüya, gazetedeki yazılarını bloguna taşımaya başlamış. Can ise sonunda eğlenceli videolarıyla başka bir yönünü gösterir olmuş. Siz en iyisi onlarla ilgili olanı biteni benden okumakla yetinmeyin; Rüya ve Can‘ı kendi sayfalarından takip edin.

Önümüzdeki ay okuyacağınız iki röportajın çözümü ve çevirisi ile uğraşırken benimle yapılan bir röportajı da paylaşmayı ihmal etmeyeyim. “Erkekler ve Bakım” konusunda ufak bir giriş yaptım, devamını önümüzdeki günlerde blogda paylaşacağım.

Sonunda Cuma gecesi. Herkes gibi ben de bavuluma elime gelen ilk birkaç parça eşyayı tıkıştırıp alelacele havalimanına yetişmişim. Mavi Alexander Wang şapkamla bir an önce maviliklere kavuşmak istediğimi anlatmak istesem de Bodrum uçağının hiç mi hiç acelesi yok. Rötarımız klasik, sinirler gergin. Beni teskin edecek tek şey ise birkaç saat sonra içine düşeceğim cenneti düşünmek.

“Peki ya devamı?” diye merak edenlere not: Bol bol fotoğrafla renklenecek bir sonraki yazıda size bu cennetten bahsedeceğim.

Bir not da “Hani On The Go yazılarını Pazar günü paylaşacaktın? Bunun tarihi Pazartesi!” diyeceklere: Malumunuz ülkede saatler alt üst edildi. Bilgisayarım da bana halen Pazar gününü gösteriyor ancak sanırım artık Pazartesi. Neyse, saat kaç olursa olsun, ben size yazayım, sizin olan bitenden haberiniz olsun.

*This week, I attended Tuba Unsal’s “jungle themed” party at Morini, had a great chat with my dearest blogger friends Ruya and Can, was featured on a newspaper giving advice on men’s skincare, and travelled to a perfect spot for a weekend getaway. Here are the photos which made it to my Instagram account. More photos about that “perfect spot” will be on my next blog post. Enjoy!