Saatleri biraz geri alalım. Dün gece gerçekleşen özel davete dönelim. Yok, yetmedi, biraz daha geriye. Gamze Saraçoğlu‘nun kreatif direktörlüğünde hazırlanan MUDO Collection Sonbahar/Kış 2015/16 koleksiyonu basınla buluşmadan bir gün önceye. Planım, Gamze ile bir kahve içmek; bu esnada da MUDO için neler yaptığını kendisinden dinlemek. Ben biraz erken gidiyorum, o biraz geç geliyor. Çok doğal; büyük bir lansmana hazırlanıyor. Ben kayıt düğmesine bastığım anda bir üst katta kocaman bir ekip harıl harıl çalışıyor, etkinlik alanını Gamze’nin hayallerindekine yakınlaştırmak için uğraşıyor.
“Nedir bu kadar büyütülen olay? Ne değişti MUDO‘da? En baştan anlatır mısın?” diye soruyorum. Başlıyor, en baştan anlatıyor.
Daha önce uzun yıllar boyunca farklı hazır giyim markalarında tasarımcı olarak etkisini gördüğümüz Gamze Saraçoğlu, ilk defa – hem kendisi için bir ilk, hem Türkiye moda ve perakende sektörü için – bir hazır giyim markasının “kreatif direktörü” olmak üzere yola çıkışını “zor iş, büyük heyecan” olarak tanımlıyor. Sene başında MUDO CEO’su Barış Karakullukçu ile yaptığı görüşmenin ardından iki markanın kimyasının tutacağına inanan Gamze, karşımıza yeni bir MUDO çıkartmak için dokuz ay beklemesini “Her şeyi değiştirmek, markaya ciddi bir dokunuş yapabilmek için sıkı çalışmam gerekiyordu. Kumaş çeşitleri ve kalitelerinden fit mankenine, koleksiyon temalarından yaratılacak stillere kadar pek çok alanda detaylı çalışarak büyük değişikliklere imza attık.” sözleriyle anlatıyor.
Gamze, MUDO için sıfırdan yarattığı MUDO Collection Sonbahar/Kış kadın koleksiyonunun yanı sıra erkek koleksiyonuna da trend danışmanlığı yapmış, koleksiyonların kampanya çekiminden mağazaların vitrinine hatta iç düzenlemesine kadar her yere imzasını atmış. Koleksiyon lansmanında sergilenen 60 farklı stil görünümünü tek tek hazırlamış. Sohbetimizin sık sık çalan telefonlarla kesilmesi, onun bu işe bütün enerjisini koyduğunun göstergesi. Geri dönüyor anlatmaya:
“Gerek askıda gerek giyilince üzerinde jilet gibi duran, deri gibi farklı malzemelerle zenginleşen, dünya standartlarında beden ölçülerine göre güncellenen ürünlerle MUDO kadınını yeniden yarattık. Son derece modern ve samimi bu görünümleri Beliz Sarıyer ile birlikte hazırladığımız vitrin çalışması ve Damla Kürklü ile birlikte hazırladığımız imaj çekimleriyle sunuyoruz. Sanırım işin çok başında olsak bile karşılığını çok iyi şekilde alıyoruz.”
Bu defa sohbetimiz, bir erkek sesiyle kesiliyor. MUDO Hazır Giyim Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Galip Bağcı aramıza katılıyor. Gelir gelmez soruyorum, neden Gamze Saraçoğlu?
“MUDO için yeni bir adımı düşünürken aklımızdaki sadece tasarım dokunuşuyla farklılık yaratacak bir isim değildi. Yüksek tasarım kalitesinin yanı sıra koleksiyon matematiğini bilen, işin ticari boyutuna hakim, marka yönetiminin esaslarını göz önünde bulunduracak bir isimle buluşmayı istiyorduk. Türkiye’de bu vasıfları üzerinde toplamış isim var mı diye sorduğumuzda aklımıza gelen ilk isim tabi ki Gamze Saraçoğlu oldu. Parsons geçmişi olan, işletme eğitimi almış, kendi markasını on yıl boyunca hep ileriye taşımış bir isimle çalışmaktan daha iyisi olabilir mi?”
Ne yalan söyleyeyim, ağzım kulaklarıma varıyor. Gamze’nin başarıları, bir film şeridi gibi gözümün önünden geçiyor. Onca koleksiyon sonunda geldiği nokta, Türkiye pazarının dev isimlerinden birisiyle yan yana gelerek bugüne kadar yapılmamış büyüklükte bir işe imza atmak. Ne büyük gurur.
Galip Bağcı ekliyor: “Ne kadar doğru bir tercih yaptığımızı biz zaten biliyorduk ancak sayılar da bizi doğruluyor. Geçtiğimiz yıl aynı dönem sezon açılışının iki katından da fazla bir satış, bize söyleyecek pek fazla söz bırakmıyor.”
Gamze daha çok utanmadan konuyu değiştiriyorum. Çünkü biliyorum, O da benim gibi, kendisi hakkında duydukları heyecan yaratıyor, içi kıpırdıyor. “Ben şunu, bunu yapmam!” dediğin bir şeyler oldu mu?” diye sorarak “kreatif direktör” havasına kapılıp kapılmadığını yokluyorum.
“Nasıl ki Gamze Saraçoğlu markası için çeşitli kurallarım ve aldığım kararlar var, MUDO‘nun da kendi kural ve kararlar bütünü var. Yıllar içerisinde pek çok deneyimden süzülen bu değerleri de hesaba katarak ve daha çok neyi iyileştireceğimi düşünerek yaklaşıyorum diyebiliriz. Örneğin ben kadın tasarımlarında kalıpta problem olduğunu düşündüm ve bununla ilgili bir değişiklik teklifi getirdim. Renk çeşitliliğinin uygun olduğunu biliyordum ancak bütün koleksiyonun çok çok canlı renklerle oluşturulması yerine dengeli bir renk dağılımı önerdim. Normalde deri kullanımı yapılmazken, koleksiyona çok yakışacağını düşündüğüm için belirli parçalarda deri kullanmayı denedim. Bu ve bunun gibi örnekler; yani aslında yapmam demek yerine yapmak istediklerim üzerine gittim.”
Kreatif direktör havası, bizim sandığımız kibirin aksine çok çalışan, daha iyisini yapmak isteyen bir azimli ruha dönüşmüş Gamze’de. Marka yönetiminin “kaliteli ürünleri bir adım daha yukarıya taşıyan, tasarım anlayışını yükselten, farklı tema ve hikayelerle zenginlik katan ve bütün bunları yaparken fiyatları aynı seviyede tutmayı başaran” bir mucizevi dokunuş olarak gördüğü Gamze Saraçoğlu dokunuşu, önümüzdeki yıllarda Türk moda dünyası ve perakende sektörünün örnek işi olarak anılacak gibi.
Ben kahvemden son yudumu alıyorum, Gamze ısrarla çalan telefonuna bakıyor. Bu sohbetin kaydı sona eriyor ancak yeni bir başarı hikayesi hafızalarımıza kaydedilmeye devam ediyor.
*One of Turkey’s best known and talented designers, my dearest friend, Gamze Saracoglu is the name after Turkish retail industry’s newest – and possibly the biggest – makeover being the very first “creative director” to be appointed at Turkish retail giant, MUDO. With her never-ending energy and positivity, Gamze answered my honest questions about this makeover in a lovely chat.