Milano’da yaşayıp yaşayabileceğiniz en büyük moda etkinliği, bir Prada defilesi izlemek olmalı. Neden böyle düşündüğümü bilmiyorum; hep bahsettiğim şu “aile gibi hissetme” durumundan ya da sunduklarını gözü kapalı kabul edebilecek kadar Miuccia Prada sempatisi duymamdan olabilir. Birkaç ay önce bıraktığım yerden devam etmek üzere hazırlıklara başladım. Yine bir Prada defilesi için ne giymem gerektiğini düşünürken, “hem şık hem spor görünsem; tabi yaz mevsiminde olduğumuzu da unutmasam..” diyerek kendi moda canavarı ruhumu rahatlatmaya çalışırken yakaladım kendimi. Bir bayram ziyareti gibi Prada defilesine gitmek, bir özel gün şıklığı istiyor sanki. Bu defa biraz daha işin “rahat” tarafına yönelerek kısa kollu bir AVVA gömlek ve bir AVVA şort ile çıkıverdim evden. Miuccia teyzeme saygımdan iliklediğim gömleğimin düğmelerini, defile sonrasında bir parkta dinlenirken açtım, orası ayrı. Aslında uzun zamandır tercih etmediğim kısa kollu bir gömleğin hem klasik hem rahat olarak günü kurtaracağını tahmin etmiyordum ama sanıyorum ki sokak stili fotoğrafçılarının arasından geçerken duyduğum deklanşör sesleri tahminimde yanıldığımı gösterdi.
Defile alanı türlü türlü desenlerle kaplı olmasına rağmen anlamlandıramadığım bir hüzün hakimdi. Evet, 2014’ün ilkbahar yaz tasarımlarını görmek üzere bir aradaydık ancak elimde olmadan üzerime yığıldığını hissettiğim bir hüzün etrafta kol geziyordu sanki. Işıkların kapanması ve ilk tasarımların podyuma çıkmasından itibaren, bir ilkbahar yaz koleksiyonunun renk seçimiyle nasıl daha farklı bir yöne götürülebileceğine şahit olduk. Ne neon renkler, ne göz alıcı tonlar; sanki bir karamsarlığa batırılıp çıkartılmış ancak yine de muhteşem görünen kıyafetlerle karşı karşıyaydık.
Üzerine o anda çok düşünme şansım olduğunu söyleyemem zira ben fotoğraf ve video çekme derdindeydim. (Defilenin final yürüyüşü ve Miuccia Prada’nın selamı aşağıdaki videolarda.) Ancak, defile sonrasında koleksiyonu yakından görmeye gittiğimde bu hüzünlü yaz fikrinin altında olup biteni anlamaya başladım. Yaz her zaman mutlu değildi. Sıcak iklimler, güzel ülkeler, Afrika’nın egzotik toprakları; yazı ve renkleri çağrıştıran her şey aslında biraz talihsizdi. Çatışmalarla bölünen, açlığın kol gezdiği, çocukların birbiriyle savaştığı topraklar, doğasından aldığı renkleri o az önce bahsettiğim karamsarlığa batırıp çıkaran karanlık bir elin içindeydi. Yaz, aslında her zaman mutluluk getirmemişti.
Sanırım Türkiye’ye de bu yazın mutluluk getirmemesinden olsa gerek, bir anda kendimi uzun bir sohbette buldum. Türkiye’de olanları anlattım, onların ne düşündüğünü dinledim. Kendi hüzünlü yazımızın dışarıdan bakıldığında ne kadar korkutucu olduğuna bir kere daha şahit oldum.
Bütün bunları düşünürken “Eylül’de görüşmek üzere..” diyerek ayrıldım Prada defile alanından. Dilime “Bakarsın umduğundan güzel geçer yaz..” cümlesi takılmıştı çoktan.
* I suppose a Prada fashion show is the ultimate fashion event in Milan. Is it because of that “family” vibe of them or our pre-defined acceptance for Miuccia Prada’s -any- work; well, I’m not sure. Thinking on these, I started getting ready for Prada Men’s Spring Summer 2014 fashion show. Here I was, trying to figure out what to wear, for the millionth time. “I should be chic, I should be casual, it’s summertime, it’s still Prada for god’s sake!” It has always been a special occasion to work like a surgeon on every detail when it comes to Prada. However, this time I wanted to take things slow; with a short-sleeved AVVA shirt and my AVVA shorts. At first, I had second thoughts. Later on, with the help of street style photographers taking my photo, I concluded that it was “the” choice for me today.
Although there were lots of prints on the walls of the show space, I sensed a sort of sadness from the very first moment I had my seat till the final walk. We were there to see “spring” and “summer” creations for 2014, yet no sign of neons or bright colors around; it was a total different way of take on summer. Designs looking flawless, with a certain charm, still a little bit sadness over everything.
At first, I was not able to think on the situation – I was merely trying to upload photos and videos (you can see three videos from the final walk above). Whenever I visited to resee the collection, I started grasping the idea of having summertime sadness over this collection. (Sorry Lana del Rey, I just stole the name of your song.) Summer is not always bright, happy and fun; is it? Exotic African soil, hot countries bathing with sun all year long, shiny smiles on faces; whatever reminds us of summer was actually in a deep stance of sadness. Hunger, poverty, diseases, clashes and many other things were taking all the colors and making their summers fade away. Again, summer is not always bright, happy and fun.
I presume due to the latest situation of Turkey, I found myself in a deep, long conversation followed by a train of thoughts. I tried to understand why our summer was not happy this time. My thoughts were concluded with a warm “See you in September..” wish and I left Prada with a collection full of great designs and different thinking, once again. Thank you Miuccia Prada, for making me think, find a way to feel attached, create a bond with different sides of the world through your designs.
Leave A Reply