• Blog
  • About
Vogue ile Dünya Turu!
28/03/2010

Bugün canım sıkkındı, dolaşmak istedim.

Ama öyle kalkıp sahilde bir tur atmak ya da çarşıda bir iki sallanmak yetmedi bana.

Durun en iyisi ben bugünü baştan anlatayım.

Sabah Keke Lindgard‘a sözüm vardı. Vogue España sayfalarında buluştuk kendisiyle.

Vogue España

Tuttu elimden, sokak sokak gezdirdi beni. Oralarda da hava epey epey ısınmış, bunu fark ettim. Bahar güzel gelmiş, hepimize.

Vogue España

Çok yoruldu yazık benimle gezinirken, ancak bu çekimlerden anlayacaksınız ki, yorulduğumuza değdi.

Çekimin sonlarına doğru bir baktım Du Juan arıyor, tabi saat farkı falan var, şaşırdım ne oluyor diye. Sesi telaşlı geliyor bir de, askerlerden falan bahsediyor. Çince de yok tabi bende, zar zor anlaşmaya çalışıyoruz. Kalkıp gittim Vogue China sayfalarına.

Vogue China

Meğer “devrim” temalı bir çekim varmış, beni de izlemem için çağırmış. Ödümü patlattı ama olsun, sayesinde böyle farklı bir bakış açısı yakalayabilen çekimler olduğunu da görmüş oldum.

Vogue China

Soğuk, militarist, belki biraz antipatik. Ama yine de kırmızı! Yine de kadın!

Her ne kadar “o kadar da kadın değil” desem de çekimin sonuna kadar eşlik ettim ekibe.Çekim sonrası kalmam için de ısrar ettiler ancak kalmamak için çok iyi bir bahanem vardı! Akşamüstü, tam da güneşin battığı saatlerde gerçekleştirilecek bir dans gösterisine davetliydim!

Vogue Deutsch

Vogue Deutsch sayfalarında gerçekleştirilen bu gösteri için heyecanlanmamak mümkün mü? Bir yanardağın tepesinde, güneşin batışı eşliğinde, muhteşem bir manzara..

Vogue Deutsch

Hem gün batımı, hem yanardağın sıcaklığı, hem de dansın ateşi, muhteşem bir kızıllıkta birleşip beni kendine hayran bırakmıştı ki telefondaki hatırlatma notum ötmeye başladı! “Anja! Unutma!”

Vogue Paris

Anja ile akşam yemeği randevumuzu neredeyse unutacaktım! Hemen Vogue Paris sayfalarındaki yerimi aldım, onu beklemeye başladım.

Vogue Paris

Zaten bu Polonyalı güzeli, hem de Fransız asaletiyle sarıp sarmalanmışken, bekletmek olmazdı! Kapıdan içeri girdi, etraftaki tüm bakışları üzerine çekmeyi başardı!

Güzel bir akşam yemeğinin ardından, bütün gün çok yorulduğumu, artık eve dönme vaktimin geldiğini söyleyip, yanından ayrıldım.

Nasıl yorulmayayım ki? Vogue España , Vogue China, Vogue Deutsch ve Vogue Paris , Nisan 2010 sayıları arasında gezip durdum bütün gün!

Şimdi eve geri döndüm, bütün yorgunluğuma rağmen Vogue Türkiye Nisan 2010 sayısında, 208. sayfadaki yerimde sırıtıyorum.

Vogue Türkiye

Bugün resmen Vogue ile dünya turu yapmış oldum, baksanıza!

Paylaş

  • Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Twitter üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
Share

FASHION  / MY WORLD

You might also like

Londra’dan Trend Notları
24/03/2017
Favori Ayakkabılarım (Erkek Ayakkabı Önerileri)
24/03/2017
Minimalist ve Şık
24/03/2017

17 Comments


Alışveriş Cini
28/03/2010 at 20:08
Reply

Çok güzel bir yazı Koraycım, 3. sayıda da bu yazıyı görebiliriz Vogue’da 😉



mia
28/03/2010 at 20:09
Reply

Harika olmuş 🙂



KC
28/03/2010 at 20:12
Reply

Alışveriş Cini, valla artık nice nice yazılara diyorum ben 😛 Keşke öyle bir şey olsa 🙂

mia, beğenmene sevindim 😀



OKAN
28/03/2010 at 20:18
Reply

sıkıcı maç arasında keyifli ve güzel bir yazıyla neşem yerine geldi:)



    KC
    28/03/2010 at 20:22
    Reply

    Aslında sonuna eklemem lazım, “bir yandan da Fenerbahçe – Galatasaray maçını izliyordum” diye 🙂

Baris
28/03/2010 at 20:45
Reply

Heyy süper yazı olmuş. Bayıldım.
Bir gün beni de çıkart bu geziye.
Bende isterim:)



can
28/03/2010 at 22:07
Reply

gerçekten çok güzel yazmışsn beni benden aldın:) insanın canı sıkkın olunca bööle yaratıcı şeeler ortaya koyabiliyor. ellerine sağlık:)



burcu d.
28/03/2010 at 23:37
Reply

cok güzel bir post olmus! cok eglenceli! vogue spain’da ki resimler harika.



KC
28/03/2010 at 23:42
Reply

Barış, teşekkür ederim 🙂 Herkesin dünyası, gezisi ayrı bence 🙂

can, çok teşekkür ederim 🙂 gerçekten dediğin gibi sıkıldığım bir anda süper denk geldi 🙂

burcu, teşekkür ederim 🙂 evet spain de güzel ama ben en çok deutsch olanı sevdim sanırım 🙂



uydurukprenses
29/03/2010 at 00:17
Reply

wawww ne kadar çok gezmişsin bugün:))



styleBOOM
29/03/2010 at 11:27
Reply

çok güzel post koraycım, çok emekli, harikasın!! China editoryallerine bayıldım



jei
29/03/2010 at 11:53
Reply

styleBOOM’a katiliyorum. Vogue china cekimi ni begendim,soguk,kirilgan, gosterissiz kiz, ama nedense umut doguruyor bende.



KC
29/03/2010 at 13:52
Reply

uyduruk prenses, sorma, çok yoruldum 🙂

styleBOOM, çok teşekkür ederim 🙂 çok mutlu etti yorumun beni 🙂

jei, benim en uzak hissettiğim çekimdi yazarken, ama baktıkça daha çok seviyorum sanırım o çekimi ben de. farklı bir çekimi var.



CanDirekli olan Can
29/03/2010 at 15:08
Reply

Keke Lindgard’ın ayağındaki John Galliano inci topuklu ayakakbılara sezon başından beri ölüyorum harika 🙂

Anja’ya gelince o zaten mükemmel bi kadın 🙂

Koray harika bi post olmuş bayıldım ve resmen kıskandım mükemmel 🙂 canının sıkkın olması iyi mi olmuş ne 😀

BAYILDIM 🙂

iii bari devrim dediiğin şey askeri darbe lan nasibini almamışsın sağ salim geçmişsin vogue tr deki yerine 😀



KC
29/03/2010 at 16:53
Reply

Can, evet, o inciler epey konuşuldu zaten farklı iş konuşuluyor malum 🙂 Ve teşekkür ederim yani beğenmene sevindim 😀 devrim dediğim şey aslında cidden devrim, yani çekimin başlığı Revolution olduğu için öyle yazdım , kalktım geldim yerime 🙂



vintage peony
29/03/2010 at 18:23
Reply

OMG diye çığlık atıciğim şimdi!!!
post muhteşem olmuş, vogue’daki yerin ise apayrı.. tebrixx tebrixx



KC
29/03/2010 at 18:59
Reply

vintage peony, çok çok teşekkür ederim çok sevindim beğenmene 🙂



Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et



© Copyright Fashionably Digital Adventures 2020