Erkek modasının kalbi, Londra, Milano ve Paris gibi şehirlerde atarken ben işin Milano ayağını yakından takip etmeyi tercih edenlerdendim. Pek çoğunuzun bildiği gibi 2012 yılından beri Milano’da gerçekleşen defilelere davet ediliyor ve elimden geldiğince, zamanım yettiğince bu davetleri geri çevirmemeye çalışıyorum. Geçtiğimiz günlerde de Sonbahar/Kış 2016 döneminde erkek moda dünyasının bize sunacaklarını herkesten önce görmek için Milano Erkek Moda Haftası’na katıldım.
American Tourister – adidas Originals Stan Smith
Beş gün boyunca Gucci, Prada, Fendi, DSquared2 gibi markaların defileleri, Z Zegna, Jimmy Choo, Hogan gibi markaların sunumları ve sayısız farklı etkinlikle dolu Milano Erkek Moda Haftası takvimimden taşıp paylaştıklarımı derli toplu bir şekilde bir kere daha sizlere aktarmak istedim. Aslında izlenimlerimi kendi sosyal medya kanallarım, XOXO The Mag dijital edisyonu ve Vatan gazetesi Cumartesi eki gibi farklı mecralarda paylaşmıştım; ancak, blogda da farklı fotoğraflar ve yorumlar eşliğinde bir derleme paylaşmadan edemedim.
Şairane Bir Yeniden Yaradılış: Gucci
Gündemi yoğun olan defileleri seviyorum. “Bir yönetim kurulu toplantısı mı ki gündemi yoğun olsun?” diyecek olursanız cevabım hazır; Alessandro Michele sonrası Gucci defileleri, öncesi, sırası ve sonrası ayrı ayrı değerlendirilebilecek bir hal aldı ve bu değişeceğe benzemiyor.
IMG Models bünyesinde kayıtlı olan ilk “transgender” model Hari Nef’in Gucci Snapchat hesabını devralarak eğlenceli anlar paylaşması ve sonra Milano’da ilk kez podyuma çıkması, defile davetlilerinin posta kutularına tam başlangıç saatinde düşen teşekkür e-postaları, sokak stiline yansımasına imkansız gözüyle bakılan parçaların birer sokak stili yıldızı haline geldiğinin kesin olarak anlaşılması, “Poetic Reactivation” temasıyla geçmişin zaman katmanlarının birbirleri içinde yüzen ve günümüze sıkı sıkıya bağlı mutluluk patlamaları olarak görülmesi, Alessandro Michele’nin W. Benjamin, G. Deleuze, M. Bakunin gibi isimlere atıfta bulunması derken fikirlerin üst üste bindiği bir Gucci Sonbahar/Kış 2016 Erkek Koleksiyonu ile karşı karşıyaydım.
Bol işlemeli ceketler, yoğun aksesuar kullanımı ve 70’lerin arşivlerinden günümüze aktarılan ikonik Gucci duruşu sayesinde önümüzdeki sezonun başrolündeki markanın belli olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Gucci – Zara – H&M – Tom Ford – Christian Louboutin
Parti Zamanı: Hogan

DESA – Bey Karaköy – Burberry – HOGAN – Tom Ford
Milano’nun yaramaz ikilisi Dean ve Dan Caten, DSquared2 markasıyla her zaman konuşulmayı başarıyor. İkilinin son marifeti, Uzak Doğu sosuna bulanmış bir erkek koleksiyonu sunmaktı. Japon ezgileri, renkli manga çizimler ve bambularla kaplı defile alanı, uzakdoğu pazarına ciddi bir girişin habercisi gibiydi. Giderek doygunlaşan Uzakdoğu ekonomisi Prada ve Louis Vuitton gibi çoktan “uzakdoğululaşmış” anahtar oyuncuları bile ikinci kez düşünmeye iterken Milano’nun asi ve renkli markası DSquared2 için neler getirecek, hep birlikte bekleyip göreceğiz.
Milano Erkek Moda Haftası maceralarımın ikinci bölümünü okumak için buraya tıklayabilirsiniz.