Hep duyduğum, hiç yolumun düşmediği yerlerdendi Balat; ta ki geçtiğimiz hafta sonuna kadar. Can ve Rüya ile bir maceraya atılalım dedik ve kendimizi şehrin içinde başka bir şehirde bulduk. Fener mi? Balat mı? Fatih’e doğru bir yerler mi? Kafamızda çok soru var ancak bu muhite genel itibariyle “Balat” demeye karar verdik.
Güne, fırınından lezzet taşan Forno‘da kahvaltı ile başladık. Yumurtanın sarısını kaşarlı pide banarak dağıtmak, son zamanlardaki tartışmasız en doğru kararımdı. Hepsi taze ve leziz ürünlerden oluşan kahvaltısıyla adını duyuran bu küçük ve renkli mekanda özellikle hafta sonu yer bulmak bir hayli zor; benden söylemesi.
Kahvaltıdan sonra kendimizi sokaklara attık. Renkli kapılar, yıkık dökük evler, tarihi binalar derken bütün azametiyle karşımızda duran Fener Rum Lisesi’ne hayran kaldık. Etrafındaki evlerle yarattığı zıtlıktan mıdır yoksa dev duvarlarının renginden midir bilmem (ki bu renk nedeniyle “Kızıl Lise” olarak da adlandırılıyormuş), bu yapı çok uzun zamandır Istanbul’da beni en çok etkileyen yerlerden oldu.
Renkli evleri, küçük sevimli kafeleri geçip kendimizi Istanbul’un en özel mekanlarından birisinde bulduk. Her köşesi “Beni fotoğraflayın!” diye bağıran, kahveleri ve damakta iz bırakan lezzetleriyle bizi bir sonraki Balat ziyaretimiz için heyecanlandıran Cooklife Balat, şehrimizde kendi ruhuna sahip az sayıdaki mekandan biri. Buradan ayrılırken, sanki büyülü bir kuzey ülkesinde, sevdiğimiz dostlarla her zaman buluştuğumuz bir yerden ayrılıyormuşuz gibi hissettik. Tabii ki Cooklife Magazine‘in son sayısını da çantaya atmayı ihmal etmedik.
Bir sonraki durağımız, Ayan Caddesi üzerinde yer alan Vintage Istanbul oldu. Seçili ürünleri uygun fiyatlarla satışa sunan bu tatlı dükkan, farklı zevklere hitap eden geniş bir seçkiye sahip. Şimdilik kadın ağırlıklı olsa da yakın zamanda erkek ürünlerini de bulabileceğinizin müjdesini vereyim.
Günün son durağı, Coffee Department oldu. Dünyanın en lezzetli kahvelerini bulmayı amaçladıklarını söyleseler de ben oradayken ilk ve en önemli görevleri, soğuktan kızaran ve şu yazıda sizinle paylaştığım burnumu ısıtmaktı. Şaka bir yana; keyifli birkaç saat geçirmek ve kahve zevkinizi yeni dokunuşlarla zenginleştirmek isterseniz, Balat’ın bu köşesini adres listenize ekleyebilirsiniz.
Balat ve civarını ziyaretimiz bizim için bir ilkti ancak son olmayacak gibi. Sizin de muhtemelen sıklıkta duyduğunuz/duyacağınız bu mekanları bir de benim gözümden görün istedim. Yetmedi, fotoğrafların altında size bir de video getirdim. Can’ın kanalından. Bize, bol bol fotoğraf çekip çok eğleneceğimiz bir sonraki keşif gezimiz için ilham olması dileğiyle.
*If you’ve ever been to Istanbul, you must have visited several historical or “hippest” places such as Topkapi, Eminonu, Nisantasi, Bebek or Karakoy. This time, I’m taking you one step further with a photowalk session around Balat. This side of the city is blooming recently with the help of cool coffee shops, vintage boutiques and local restaurants. As many creative people turn their faces towards the district, the number of visitors – both domestic and international – is rising day by day. Here I share a bunch of photos and a video summarising our colorful day in Balat – Fener district.