Beni Instagram‘da takip ediyorsanız, bitmek bilmeyen balon ve peri bacası fotoğrafı paylaşımlarıma denk gelmemeniz imkansız. Eğer takip etmiyorsanız, o sizin kaybınız. (Yazar, burada paylaşımlarının başarısı konusunda iddialı bir duruş sergiliyor.)
Geçtiğimiz hafta sonunu, Kapadokya olarak bildiğimiz uçsuz bucaksız topraklarda geçirdim. “Güzel atlar diyarı” olarak bilinen bölgeye ilk gidişim on beş sene kadar önce olduğu için, ilk kez gidiyormuş gibi heyecanlanmam kaçınılmazdı.
Sabahın erken saatlerinde göğe yükselen balonlar, yerin çeşitli katları arasında mekik dokuyan yapılar, binlerce yıl öncesinden kopup gelen eserler ve tabi ki enfes yemekler eşliğinde geçen iki günlük hafta sonu kaçamağı gösterdi ki, Kapadokya önümüzdeki günlerde daha da popüler bir destinasyon haline gelecek.
Eğer sizin de birkaç günlük keyifli bir kaçamak yapmaya ihtiyacınız olursa, benim bu deneyimlerle buluşmamı sağlayan ve içerisindeki çeşitli sanat eserleriyle bir müzeyi andıran Museum Hotel‘e bir göz atmanızı öneririm.
* If you’re following me on Instagram (I don’t see a reason to not-to-follow), you have been exposed to lots of “fairy chimneys” and “hot air balloons” photos lately. Yeah, I was in Cappadocia last weekend, the place also known as “the land of beautiful horses”, with hot air balloons rising at the dawn, lots of thousands-of-years-old artifacts, over-the-top delicious food and great memories. Since Cappadocia is a trending destination nowadays, I highly recommend you to check your calendar and create an opportunity to visit. My experience was highly personalised and well-curated thanks to Museum Hotel – you can check their website to get more information as well.