Sosyal medya dünyasında bir laf vardır, “Content is the king.” Tam da bu yüzden, hikayesiyle bizi alıp götüren kampanyalar daha çok iş yapar, içeriği düzgün hazırlanmış işler bize daha çok dokunur. Bu lafın bir adım ötesi, aslında evrimini tamamladığını düşündüğümüz “Video is the king.” düşüncesine geçişimizdi. Hızlıca tükettiğimiz, kolayca paylaştığımız videolar sayesinde bir anda sosyal medya fenomenliğinin kapılarını araladık, ne kadar komik, becerikli ya da yaratıcı olduğumuzu bütün dünyayla paylaştık. Moda dünyası da bunun gerisinde kalacak değil ya? Dergi sayfalarında, ışıklı tabelalarda ya da vitrinlerde şahit olduğumuz hayaller, yavaş yavaş video dünyasına taşındı. Reklam kampanyalarının yerini müzik videoları ya da kısa filmler aldı. Bu dönüşüm, benim gibi meraklı bünyeleri fazlasıyla memnun etse de eminim pek çok moda takipçisinin yetişemeyeceği (veya bağlantıyı yakalayamayacağı) seviyeye ulaştı.
Bu yazıyı yazma sebebim, geçtiğimiz günlerde arka arkaya karşıma çıkan ve her biri moda dünyasının farklı yerlerindeki markaların farklı yaklaşımlarla oluşturduğu videolar diyebiliriz. 5 marka, 5 video, 5 ayrı dünya; kısa bir yolculuk.
Sakin Bir Gerginlik: Alexander McQueen & Damien Hirst
Lee’nin mirası olan kurukafaları eşarpların 10. yılını kutlamak için gerçekleştirilen Damien Hirst işbirliği, birbirinden farklı 30 parçadan oluşuyor. Koleksiyon için hazırlanan videoda bu eşarplar tarafından kuşatılmış modellerin adeta havada süzüldüğü bir dakikalık video, olabildiğince sakin görünse de aslında fazlasıyla gergin ancak yine de son derece estetik bir yaklaşımın ürünü.
Göz Alıcı Bir Gece: Louis Vuitton’s L’Invitation au Voyage – Venice
Louis Vuitton’un yol arkadaşı Arizona Muse, bu defa kendisini Venedik’te bir maskeli baloda buluyor. Tabi ki ona şarkılar söyleyen David Bowie eşliğinde. Romain Gavras tarafından yönetilen ve arka planda David Bowie’nin son albümünden “I’d Rather Be High” adlı parçanın farklı bir versiyonunu dinlediğimiz video, Louis Vuitton dünyasında bir yolculuğun ne kadar göz alıcı olabileceğini vurguluyor gibi.
Yeni Bir Klasik: Prada Presents Castello Cavalcanti
Italyan sinemasını Prada marka mirasıyla örtüştüren Wes Anderson imzalı bu neredeyse 8 dakika süren video, klasiğin tanımını yeniden yapıyor. Başarısız bir yarışçının hikayesini anlatan ve ilk gösterimini Roma Film Festivali’nde yapan video sayesinde adeta bir Italyan filmine bilet almış gibi hissedebilirsiniz.
Beklenmedik Bir Fikir: David LaChapelle for Happy Socks – The Exorsocks
Happy Socks, renkli çoraplarıyla kalbimizi kazanan, eğlenceli bir İsveç markası. Kendi açıklamarına göre David LaChapelle’e ürünlerinden birkaçını verip “Ne istersen yap!” demişler ve ortaya bu sonuç çıkmış. Videonun yaş sınırı olduğunu hatırlatarak bu 10 dakikaya yaklaşan videonun hem böyle bir markadan gelmesinin hem de içerdiği fikirlerin ne kadar beklenmedik olduğunu söyleyeyim.
Unutulmaz Bir Aşk: Marilyn and No5 – Inside CHANEL
Bir süredir adını duyurmaya başlayan “Inside CHANEL” fikriyle bizi heyecanlandıran Fransız moda evi, şu hepimizin çok iyi bildiği Marilyn Monroe hikayesine değinmeden edememiş. Bizi geçmişin tozlu sayfalarında kalmış, kırık bir kalbin tahminimce sonu hüzünle bitmeyen tek ilişkisi olan No5 aşkıyla buluşturan video, bütün Norma-Jean’ler için.
* We have seen printed media move rapidly, creating lots of beautiful productions each month, season or year. The next step was extra ordinary imagery, fed with the help of the outsiders of the industry. We have seen moving images, multi dimensional installations and other stuff. Latest, and hottest, of the steps is utilising video material more and more. Yeah, I know cinematography and fashion is deeply connected; however, being able to access these video materials from any corner of the world takes the situation to a whole another level. Just last week, I received around ten press releases about the videos, collaborations with video artist and other “moving” material from fashion brands. I decided to share the ones with the most spotlight on. You can see my selection above. Enjoy.
Leave A Reply