Akşamüstü, saat 5’i yeni geçmiş. Geç kalmamak için adımlarım hızlanıyor, güneş yavaş yavaş yönünü değiştiriyor. Swiss Hotel rezidansındaki dairelerden birisine girdiğimde yüzünde kocaman bir gülümsemeyle beni bekleyen Marks & Spencer İç Giyim Baş Tasarımcısı Soozie Jenkinson ile tanışıyorum. Birbirimize hikayelerimizi anlatmaya başlamışken röportajın kaydını da başlatıyorum. Siz benim hikayemi çok iyi biliyorsunuz, bu yüzden bu sayfada Soozie’nin ve Marks & Spencer iç giyim koleksiyonunun hikayesini okuyacaksınız.
Koray Caner: Her ne kadar röportaja hazırlıksız geldiğimi söylesem de şu 19 yıllık Marks & Spencer kariyerinizden başlamak isterim. İç giyimi nasıl seçtiniz?
Soozie Jenkinson: Sanırım iç giyim beni seçti! Aslına bakarsan uzun yıllardır tasarıma karşı ilgim vardı, hatta 5 yaşındayken çizdiğim mavi bir elbisenin resmini hala saklıyorum. Bu ilgimin sonucunda moda okumak üzere Londra’ya taşındım ve kadın giyimiyle ilgili çok şey öğreneceğim bir yolculuğa başlamış oldum. 1994 yılında ise Marks & Spencer daha stil sahibi bir iç giyim koleksiyonu yaratmam için beni davet etti. Kadın giyimindeki deneyimimi iç giyime yansıtabileceğim bu fırsat beni çok heyecanlandırdı. Sonuçta kadınların neler giymek isteyeceğini iyi biliyordum ve bu sayede iç giyim koleksiyonuna yeni bir bakış açısı getirebilecektim. Bu süreçte de danteller, nakışlar ve vintage görünümlere olan tutkumun bana fazlasıyla yardımcı olduğunu söyleyebilirim.
KC: Peki ya trendler? İç giyimin kendine göre bir modası var mı yoksa kadın giyimle paralel mi ilerliyor?
SJ: Bunu örneklerle açıklayabilirim. Öncelikle iç giyim, kadın giyimden fazlasıyla etkileniyor. Son zamanlarda öne çıkan ‘kum saati görünümü’ trendini ele alalım. Muhteşem kıvrımlar, 50’lerden ilham alan görünümler.. Tabi ki her kadın bu görünüme sahip olacak kadar şanslı olamıyor. Biz de bundan yola çıkarak kadınlara ‘kum saati görünümü’ sağlayabilecek Waist Sculpt adlı ürünümüzü yarattık. Kadın giyimindeki trendlerin yanı sıra, birlikte çalıştığımız usta isimlerden de trendler konusunda yardım alıyoruz. Örneğin dünya devi couture markalarına hizmet veren bir nakış işleme atölyesindeki ustalarımızla yaratacağımız yeni kumaş ve işlemelerle ilgili kafa yoruyoruz. Onların arşivlerine dalıp eşsiz güzellikteki parçaları yeni teknolojilerle harmanlıyoruz.
KC: Kumaş seçiminden bahsettin; en iyisini bulmak gerçekten zor, değil mi?
SJ: Elbette! Biz kumaşlarda dört ana unsura dikkat ediyoruz: stil sahibi olması – çünkü üzerinizde güzel görünmeli, yumuşaklık – çünkü sürekli temas halindesiniz, fonksiyon – çünkü kadınlar iç giyim ürünlerinin işe yaradığını görmek istiyor, yıkanabilir olması – çünkü kimsenin iç çamaşırlarını kuru temizlemeye götürmeye vakti olmuyor.
KC: Kendi kumaşlarınızı ve dokuma tekniklerinizi de geliştiriyor musunuz?
SJ: Evet tabi ki! Yenilikçi olmak bizim için ve tabi ki günün sonunda müşterilerimiz için çok önemli! Sektörde inovasyon açısından lideriz; bu yüzden aynı soruyu defalarca üst üste soruyoruz: ‘Kadınlar ne ister?’ Bu soruyu cevaplarken yarattığımız en güzel örneklerden birisi Magic Shapewear adlı ürünümüz. Yenilikçi kumaş teknolojisi sayesinde rahatınızı kaçırmadan muhteşem bir görüntü elde etmenizi sağlıyor. Günümüzde pek çok kadın vücudu şekle sokan ürünler kullanıyor ancak bu ürünler genelde fazlasıyla rahatsız edici oluyor. Magic Shapewear ise bu sorunu ortadan kaldırıyor.
KC: Rahatlık ve kullanışlılık bir yana, kadınlar detaylarıyla farklılaşan, göz alıcı şeyler de giymek istiyor. Şöyle taşlı bir kaç parça da fena olmazdı.
SJ: Hemen söyleyeyim; Swarovski taşlarla süslenerek hazırlanmış yeni bir koleksiyonumuz da yolda.
KC: ‘Uyuyan Güzel’ geldi aklıma.
SJ: Koleksiyonun adını ‘Uyuyan Güzel’ mi koysak acaba? Gerçekten de uyurken bile güzel hissetmenizi sağlayacak kadar seksi ve kadınsılar.
KC: Dantellerden bahsettik, taşlardan bahsettik; yani seçenek çok. Peki en önemlisi, bir kadın iç çamaşırını seçerken nelere dikkat etmeli?
SJ: Her kadın farklıdır; bu yüzden kendi stillerini, o gün giyecekleri kıyafetleri düşünerek iç çamaşırı seçimi yapmaları gerekir. Seçimleri her ne olursa olsun, önemli olan sizinle birlikte hareket etmesi ve rahat hissettirmesi. Bizim ‘Perfect Fit Bra’ adını verdiğimiz sütyen, bunun en güzel örneklerinden birisi. Bu sütyenin dışı size kusursuz bir görünüm sağlarken iç tarafında yer alan sünger sizin vücudunuza göre şekilleniyor. Yani hem dışarıdan sizi rahatsız edecek bir görüntü yaratmayan hem de vücudunuza göre şekillenen bir ürün. Değinilmesi gereken bir diğer nokta da artık iyice darlaşan kalıplar sebebiyle iç çamaşırların iz göstermesi. Pek çok kadın için kabus olan bu durumu da M&S iç giyim modellerinde ortadan kaldırmış olmak çok sevindirici.
KC: Peki ya kadınlar iç çamaşırlarını göstermek isterse? Mesela Rosie Huntington-Whiteley’nin ELLE UK Eylül sayısındaki çekiminde kendi koleksiyonundan parçaları ne kadar güzel taşıdığını gördük.
SJ: Bahsettiğin çekim, koleksiyonun lansmanı gibi kabul edildiğinden Rosie için çok önemliydi. Rosie for Autograph koleksiyonu, kadınların göstermekten çekinmeyeceği pek çok parça içeriyor ve en önemli yanı sadece belirli bir beden grubuna hitap etmiyor – pek çok farklı bedendeki kadın bu koleksiyonda kendisi için bir şeyler bulabiliyor.
KC: Bu koleksiyonla ilgili biraz daha fazla bilgi verebilir misin?
SJ: Rosie ile işbirliğimiz bir yıl kadar önce başladı. Kendisi zaten M&S Autograph koleksiyonunun yüzüydü. Londra’daki merkez ofisimizde gezerken iç giyim bölümüne de uğramış, burada gördüğü ürünlerin kalitesi, şıklığı ve çeşitliliği ona ilham vermiş. Rosie’nin vintage gibi farklı görünümlere olan tutkusu ve bizim yenilikçiliğimizi bir araya getirmek için daha iyi bir fırsat düşünemezdik! Ben Boston’a, Los Angeles’a gittim, Rosie provalar için Londra’ya geldi ve sonuca bakın; muhteşem bir iç giyim koleksiyonu! İşin ilginç yanı; Rosie’nin annesi, Rosie için ilk sütyenini M&S ‘ten almış. Bu hikayeyi de düşününce..
KC: Benim M&S’ten aldığım ilk şey domatesti!
SJ: Bak, senin de bir hikayen varmış M&S ile!
KC: Eğer bir gün domates koleksiyonu gibi bir iş olursa mutlaka beni arayın! Domatesleri bir kenara bırakalım, Rosie ile çalışmak nasıldı?
SJ: Rosie en az bizim kadar tutkuyla bu işe dahil oldu! Konseptten en son adıma kadar her aşamada bu işe sahip çıktı. Reklam kampanyasında, ürünlerin paketlerinde; her yerde onun dokunuşunu hissedebilirsiniz. Şu anda bir sinema filmi için Afrika’da çekimde olmasına rağmen birbirimize fotoğraflar gönderiyoruz, sürekli bir e-posta trafiği içerisindeyiz. Küçük bir sürprizi de açıklayayım, önümüzdeki sezonlarda bu iş birliğinin devamını göreceğiz.
KC: Rosie for Autograph koleksiyonundan daha fazla parça görmeyi çok isterim! Tabi Rosie’nin üzerinde görmeyi de!
SJ: Tabi ki Rosie’nin muhteşem bir vücudu var ama en önemli olan şey, Rosie’nin sadece model gibi fiziğe sahip olan kadınlara değil herkese hitap etmek istemesi. Her bedenden kadının severek giyebileceği, kendinden bir şeyler bulabileceği bir koleksiyon yaratmak istedi. Herkes bu koleksiyondan bir kaç parça satın alabiliyor, hatta kendi annesi bile!
KC: Bu hikayeleri dinledikçe aslında senin iç giyimin nasıl algılandığını tamamen değiştiren öncü isimlerden birisi olduğunu düşünmeye başladım. Bunun için teşekkürler!
SJ: Bence M&S iç giyim anlamında çok öncü ve artık ikon haline gelmiş markalardan birisi. Ben de muhteşem insanlardan oluşan bir ekiple çalışıyorum. Yani aslında bu güzel bir ekip işi.
KC: Son olarak, Türk kadınlarına bir mesajın var mı?
SJ: Bence onlar da iç çamaşırı çekmecelerindeki ürünlerden çok daha fazlasını beklemeliler. ”İç çamaşırlarım yeteri kadar iyi mi?” sorusuna cevap aramalılar. Bridget Jones’un giydiği gibi artık solmak üzere olan iç çamaşırlarını atıp yerine stil sahibi, kaliteli ve uygun fiyatlı ürünler tercih etmeliler. Ne mutlu ki biz bu ürünleri onlarla buluşturmaktan büyük keyif alıyoruz!
Quick steps into the Swiss Hotel residance, leading me to a room where dear Soozie Jenkinson, the global head designer of of Marks & Spencer lingerie line, awaiting with a broad and warm smile on her face. After a quick introduction to each other, we start swapping stories. You already know my story, so here you will read Soozie’s and Marks & Spencer lingerie line’s story.
Koray Caner: Although I say that I’m not really prepared for the interview, I would like to start about the 19-years-old career that you are pursuing right now. How did you choose lingerie design?
Soozie Jenkinson: I think lingerie chose me! I was a womenswear designer before and always been passionate for design – even at 5 years old! I still have a picture of a blue dress I draw at 5! I moved to London for a fashion degree and exposed to lots of elements of womenswear. In 1994, Marks & Spencer approached me to bring more style to lingerie and sleepwear lines. What I loved about lingerie is you should learn what women want for their bodies. Using my womenswear background, I tried to figure out what women would want for their underwear. My passion for laces, embroideries, vintage looks also fed me on the way.
KC: What about the trends? Are they really parallel with womenswear? Does lingerie have its own trend?
SJ: There are several factors in this. First, womenswear design is a really important factor. For instance, now we have this ‘hourglass look’ trend going on; kind of 50’s looks and structures with amazing curves! We know that not every woman has that kind of body shape. So, we created Waist Sculpt, helping you create that ‘hourglass look’. In addition to this, we work with the best fabric companies around the world. One of the embroidery companies we work together is creating fabric for all the major couture brands. We can use those people for creating new ideas and also going back into their archive to find unique things.
KC: You talked about the fabric selection. It seems really hard to choose the perfect one, right?
SJ: There are four thing we look for the fabric: style – since it should look good, softness – since its really intimate and really close to your body, function – since women look for the lingerie to work, shape their body, make them look better, being machine washable – since nobody has time to take them to dry cleaning!
KC: Are you also developing your own techniques or fabrics?
SJ: Yes, absolutely! Innovation is really really important for the customer. We are the market leader for innovation; we ask the same question over and over: What women want? A great example for answering this question is our Magic Shapewear, which uses exclusive innovative fabrics to create a great look without feeling uncomfortable. We know more and more women are wearing shapewear all day and it should be cool and comfortable.
KC: In addition to being comfortable and useful, women like to wear lingerie that looks good, even having some killer details as crystals and stuff.
SJ: Talking about crystals, we are just about the launch a collection which we use Swarovski elements crystals.
KC: Sleeping Beauty, yeah?
SJ: We should name it like that! They feel feminine, they look sexy and they are machine washable! Yes, even those pieces!
KC: We have laces, we have crystals, we have everything but I want to ask the most important thing: How a women should choose the correct lingerie for her?
SJ: Every woman is different so they should consider their individual style, combine that with the kind of clothing they are going to wear. You know what, we actually created an item called ‘Perfect Fit Bra’ which uses memory foam which adapts to your body shape. On the outside it stays the same but the inside is shaped according to your body shape – and the fabric is very soft and silky. The other thing is now we have all these leggings, jeggins, tight tops and stuff so we do not want to show visible lines under them; leading us to NO-VPN/NO-VBN products.
KC: What about when you want to show them? Actually I saw Rosie Huntington-Whiteley’s photo shoot on ELLE UK September issue, showing her line.
SJ: It was really important for her since it was the sneak peek of the collection! Rosie for Autograph collection has many pieces that you would want to show! The collection is also not only for small sizes, it is actually embracing all sizes. The inspiration behind the whole collection is vintage and roses – as her name suggests. You can see her signature on gold pieces attached to the garments and overall collection is really related to her.
KC: Please tell me more about the story behind this.
SJ: The collaboration began just over a year ago. Rosie was already the face of Autograph line of M&S. When she was visiting London HQ, she stopped by the lingerie collection and she was really inspired by the quality, size range and style of the pieces. It seemed like a great opportunity to mix Rosie’s passion for vintage and our technical capability. I have been to Boston, to Los Angeles; Rosie has been to London for fittings – here we are! You know what, Rosie’s mother has bought her the very first bra from M&S – which is quite a lovely story for us!
KC: My very first M&S purchase was tomatoes!
SJ: Wow, you also have a story!
KC: If you ever have a tomato collection coming up, just give me a call! Leaving tomatoes behind, how is it like working with Rosie?
SJ: She is as passionate as we are! She has wanted to be very involved, from the concept to the very end. You can see her touch in every step; in the ad campaigns, in the packaging, and so on. Even though she is in Africa for a movie, we are sharing photos and going through everything via e-mails. And a little surprise; we are already working for the next year’s collections!
KC: We would love the see more pieces from her – and also on her!
SJ: Yeah, she obviously has an amazing body but what she wanted to deliver was not for only model-type women. She is also keen on delivering a range of pieces to women from all sizes. Everyone could buy from that collection, including her mom!
KC: Listening to these stories, I think you are one of the leaders that evolve the way lingerie and sleepwear looks. Thanks for that!
SJ: I think M&S is seen as an iconic brand for lingerie for sure. Quite honestly, I work with amazing people whom I like working with. So it’s a great teamwork!
KC: Last question: Do you have any special message to Turkish women?
SJ: I think Turkish women are looking for more and more in their underwear drawers. They should ask ”Is my underwear working hard enough?”. They should throw away those graying underwear pieces that look like Bridget Jones knickers and update their drawers with stylish, quality and affordable pieces that we bring to the market. There will be more and more Rosie for Autograph pieces in stores this week, so here is the opportunity!
Leave A Reply