• Blog
  • About
Me, Myself and Much More
24/07/2012

Epey bir süredir işten güçten kendime zaman ayıramadığım gerçeğiyle karşı karşıyayız sayın okuyucu. Evet, sorsan ”Ne var, dünyaları mı kurtarıyorsun?” diye, sana verecek doğru düzgün bir cevabım yok. Ancak dünyaları kurtarmasam da arada kendime ayırdığım anları paylaşacak bir yazıya ihtiyacım varmış. Çok değil, bir kaç an; korkma, çalmayacağım zamanından.

Bir düğün. Beyaz süslemelerle karışık rengarenk çiçekler. Her şey çok rahat ama her şey çok sıradışı. Giyinip kuşanma telaşı, papyon mu kravat mı derken ikisinden de vazgeçmek, beyaz şarapla karışan beyaz süslemeler, durmadan dans etmek, gecenin sonunu hatırlamamak. Ne güzel.

Bir dergi sayfası. Bir değil gerçi, yalan olmasın, onlarca sayfa. Daha önce anlattığım ELLE Weekend maceramız her yerdeymiş meğer. Geçtiğimiz haftalar boyunca bir sürü insandan mesaj geldi, ”Şimdi de şurada gördüm tatil fotoğraflarını!” diyen. Herkes havuza uzanan ayak fotoğrafları koyuyor bugünlerde, ben çalışır gibi yapıyorum; bu da benden bir ”havuza uzanan ayak fotoğrafı” olarak kabul edilsin. Olmaz mı? Sayılmaz mı?

Bir röportaj. Sadece tatil fotoğrafları dergi dergi gezecek değil ya, bir de seçtiklerim, sevdiklerim, anlattıklarım gezsin. Keyifli Alışveriş dergisinin Temmuz sayısında, tam sayfa, güzel bir kaç öneri eşliğinde.

Bir röportaj daha. Bu defa kağıda basılı değil ama, kilobaytlar arasında. 1000Moda editörleri, bu sayıda bir kaç blog yazarının en sevdikleri kombinin yer alacağını ve benim de güzel kadınlar arasında tek erkek olacağımı söyleyince seve seve paylaştım en sevdiğim – ve bu sayfayı okuyanların görmekten bıktığı – kombinimi. Merak edenler için röportaj bir tık uzakta.

Bir kitap projesi, iki kitap. Emel Kurhan’ın İstanbul’dan ve Paris’ten seçtikleri, yaşamayı sevdikleri, yaşatmayı istedikleri bir arada. El emeği, göz nuru adeta. Tek tek yazılmış öneriler, özenle çekilmiş fotoğraflar, alabildiğine eğlenceli iki ayrı kitapla karşımızda. Emel Loves Istanbul, Emel Loves Paris, Emel Loves Koray. (Merak edenlere not: 2000 adet basılan ve belirli mağazalarda satılacak kitaplardan İstanbul konulu olanının 34 numaralısını bulmak da bana yakışırdı, değil mi? Ha, bir de o dudaklar gerçek, Emel’in dudakları. Muah!)

Bir kitap, bir günlük haz. Aslında kitabın kahramanı Bige’nin aşk, ayrılık, seks ve ihanet yollarında her şeyi birbirine kattığı bir macera. Biraz edepsiz, biraz hepimizden, biraz gerçekçi, biraz yalan dolan, biraz Falan Filan. Oben Budak’tan ilk roman, çoktan satışa çıktı, çoktan alındı okundu, çoktan Bige’nin yeni maceralarında birazcık daha yüzü gülsün diyerek dilekler tutuldu.

Ee, bu aralar kendime dönsem diyordum; biraz eğlence, biraz kendimi anlatmak, biraz başkasını okumak, biraz sevilmek hoşuma gitmiş gibi görünüyor, değil mi?

* I know I will not be the one to save the world. Yet, I’m working my a** off. (OK, may be not that hard but hard enough to make me feel bad.) So, a blog post full of me, myself and much more with:

1) my boss is getting married, yay! white ornaments, white wine, lots of fun! 2) our Sunny, Funny and Fashionable weekend is on every magazine, so once again, here with you 3) speaking of magazines, Keyifli Alisveris magazine asked me about my favourites from the new season 4) not only print, but also digital! 1000Moda.com is a web magazine that asked my favourite outfit of all. 5) two books from Yazbukey’s Emel Kurhan. one on Istanbul, one on Paris. one kiss and heart from Emel. one on me! 6) a day full of reading a book, Falan Filan. the very first book of my dear friend Oben Budak. 

So, this was pretty personal; huh?

Paylaş

  • Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Twitter üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
Share

FASHION  / MY WORLD

You might also like

H&M ile Geçmişten Geleceğe
26/10/2016
Louis Vuitton İlkbahar Yaz 2017 Erkek Defilesi
23/06/2016
Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul Diary – The End
20/03/2016

2 Comments


Lunapark Queen
25/07/2012 at 09:19
Reply

Güzel bir post olmuş herşeyden kısa kısa :)) Dediğin gibi yazın sıcaklarında kendini çok işe güce kaptırma, birazcık kendine de vakit ayır Koray 🙂 O havuzdaki ayak fotoğrafları yılın trendi! artık “havuzing” mi denir “ayaking” mi bilemiyorum ama geri kalmak olmaz :))) Nispet ötesi bir durum.. :)) Sevgilerrr, öpüldünn, muahhh (bu da gerçek) 🙂 :*



koraycaner
31/07/2012 at 16:15
Reply

Teşekkür ederim ama valla yine iş güç oldum ben! Havuza ayak sokmak istiyorum! 😀



Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et



© Copyright Fashionably Digital Adventures 2020