7 Haziran 2012. Tarihe geçsin. Geçti bile, değil mi?
Bundan üç yıl önce Sticky & Sweet Tour konserini Sofya’da en ön sıradan izleyince “Bir daha konser izlemem ben!” diyecek kadar büyük konuşmuştum. Kaldı ki sonra izlediğim konserlerden Madonna konserini geçebilecek bir performans da çıkmamıştı. Ta ki dün geceye kadar. Dün gece, bilmem-kaç-bin insanın hayatını alt üst etti bu kadın, yine!
Baştan sonra bir ayindi bu konser. “Dear God!” diyerek başlayan, bütün dinler ve fikirlerle alay edip sadece insan olabilmenin özünü yakalamaya çalışırken “I don’t give a fuck!” gibi sert ve ters bir mesajla da herkesi kendi işine bakmaları konusunda uyaran, nasıl geçtiğini anlamadığım dakikalar sonunda da nefessiz bırakan.
Türkiye böyle bir etkinlik, böyle bir sahne performansı, böyle bir şov görmedi, bir daha da kolay kolay görmez. Bu kadar net, bu kadar kendimden emin söylüyorum bunu. Sürekli hareket halinde olan bir sahnede her an değişen dekor ve projeksiyonlar arasında tek bir an durmadan hem danslara eşlik eden hem de çatır çatır şarkı söyleyen bir Madonna gördük İstanbul’da. Konser sonrası açıklamalara denk geldim de, bir kısım “sanatçı” beğenmemiş, bir kısım “müzik insanı” kalitesiz bulmuş, mış mış mış. Yok artık, kendinize gelin bir zahmet. Neyse, kötü yorumlarla zaman harcamadan benim konserden notlarıma gelelim ufak ufak.
- Bir önceki Madonna konserinde 12:30’da sıraya girmiş birisi olarak bu defa çok geç kaldım ama yine de sahne önünde güzel bir yere sıvışıverdim.
- Konserin açılışını Offer Nissim yaptı. Öğrendiğim kadarıyla son dakikada davet etmiş Madonna kendisini ve Nissim de bütün planlarını iptal edip gelmiş. E tabi ki.
- MDNA Tour konseri sadece müzikal anlamda değerlendirilecek bir deneyim değil; videolar, sahne hareketleri, müzik bir araya gelince oluşan inanılmaz bir eğlence paketiydi.
- Konserde görsellik ön planda olunca kostümler de sıra dışıydı. En akılda kalan kostümler ise Vogue performansı sırasında önümüzden akıp geçti. Ah Jean-Paul Gaultier ah!
- Madonna, Express Yourself performansında inanılmaz zekice bir dokundurmayla aklımızı aldı. Biliyorsunuzdur, Lady Gaga’nın Born This Way şarkısının Express Yourself’ten “fazlasıyla esinlendiği” iddia edilir. Madonna da konserde Express Yourself performansına Born This Way’i ekleyerek güzel bir miks ile bizleri şaşırttı. Biz tam “Ah ne tatlı, popun kraliçesi Lady Gaga’ya selam çakıyor!” derken bir anda She’s Not Me! cümlesi yankılandı. She’s Not Me! bir Madonna şarkısı olsa da mesaj gayet netti, anlayana.
- Kan, erotizm ve dans dolu konserin bir anında Madonna sütyeninin bir kısmını açıverdi. Evet, baya baya meme ucu gördük sahnede. Neden? Bilmiyorum. Ama zaten Madonna’ya “Neden?” diye soramazsın, değil mi?
- Sahnede pek çok farklı dansçı inanılmaz şeyler sundu bize. Kemiksiz adamların eğilip bükülmesinden tutun da ip üzerinde atlayıp zıplamalara kadar her şeyi gördük. Madonna da bir kenara çekilip izleyemezdi tabi ki, kendisi de dans etti, ip üzerinde yürüdü, tırmandı, atladı, zıpladı.
- Nobody Knows Me için hazırlanan videoda dünya üzerindeki pek çok farklı konuyla ilişkili protestolar yer aldı. Din, cinsel yönelim, gelir seviyesi gibi konuların işlendiği videoda baskılar sonucu intihar eden gençlerin isimleri ve fotoğrafları da yer aldı. Sanırım konserin en duygusal anları bunlardı.
- Teknolojinin gözünü çıkartmış bir ekip var Madonna’nın arkasında. “Bilmem kaç tırla geldi!” cümleleri boşa değil. Hem klasik dekorların hem üç boyutlu uygulamaların yer aldığı sahne bir an otel odasıyken bir anda rayların üzerinde süzülen vagonlara dönüşüveriyordu. Böyle bir sahneyi bir daha göremeyebiliriz, haberiniz olsun.
- Sponsorların dağıttığı biletlerden mi yoksa Türk insanının heyecansızlığından mıdır bilmem, enerji bir türlü yükselmedi. Tabi bunun bir sebebi de daha önce bu tür bir şov görmediğimiz için şaşkınlıktan ne yapacağımızı bilemememiz de olabilir. Buna rağmen enerjinin tavan yaptığı performans Like A Prayer oldu. Herkesin elleri havadaydı, ondan eminim!
- Yeni konser alışkanlığımız anı yaşamak yerine çat çat fotoğraf çekmek olmuş. Ben heyecandan o kadar kilitlendim ki performanslar sırasında tek kare fotoğraf çekemedim. Bu yüzden de fotoğrafsız ama bol heyecanlı bir yazı yazmaya niyetlendim.
- Konserin üzerinden saatler geçti. Hala başka bir şey düşünemiyor, başka bir şey konuşamıyorum.
* 7th June, 2012 was the night Istanbul met Madonna, once again. For the 3rd performance in her MDNA Tour, Madonna has chosen Istanbul and we have witnessed a terrific show on the stage. Thank you Queen, thank you again!
6 Comments
muhtesem anlatmissin ! ve ani yasabilen ender insanlardan biri olarak egil opucemmm ! :)) xxx
Su yazinin altina imzami atsam olur, o kadar net! Agzina saglik…
çok iyi anlatmışsın, resmen gözümün önünde canlandı:) gitmiş kadar olmadım tabiki ama bidaha böyle fırsatları kaçırmamak adına kulagıma küpe, koluma dövme, sırtıma damga oldu:))
yazan ellerine saglık arkadasım, hadi bakalım ^.^
O kadar doğru yazmışsın ki. Madonna sahneye çıktığında kafanı çevirip etrafa bakabildin mi? Ben tribündeydim ve bir an karşı tribüne baktım ve gördüğüm tek şey yanan flaşlardı 🙂 Değişik bi milletiz, anı yaşamak yerine kaydediyoruz 🙂 Şahsen ben de senin gibi anı yaşadım ve herşeyi beynime kazıdım. Ha bir de kendi kendime oturduğum yerden dans ettim!
ben de insanların neden cep telefonlarına kayıt yapmaya çalıştıklarını anlayamadım. zaten yakında dvd’si çıkar ve her şeyi en ince ayrıntıları ile görme şansını elde ederiz. benzer bir gösterinin yakın zamanda kadar dünyanın herhangi bir yerinde yapılabileceğini sanmıyorum. ortada, üzerinde çok ama çok emek sarfedilmiş, çaba harcanmış, çalışılmış bir ürün var. yılların getirdiği tecrübenin, çalışma azminin ve zekanın ürünü. zaten öyle olmasa, dün gece 5o.ooo kişi like a prayer şarkısına eller havada eşlik etmezdi.
Madonna popun kraliçesi önünde saygıyla eğiliyorum protest tavrını showlarına umarım düşüncesiz düşünenlere ulaşarak yansıtabilmiştir.:))