Taa Mart başından beri ara ara karşılaştığımızda ‘Çok güzel şeyler düşünüyorum yeni sezon için.’ diyordu Deniz, şimdi yavaş yavaş canlandıklarını görünce heyecanımın ne boyutlara ulaştığını tahmin edebilirsiniz. Dkaprol markasıyla geçen sene cennetten kovulan melekleri bizlere sunan Deniz Kaprol, bu sezonda da yine sınırları zorlayacak bir konsept ile çıkacak Istanbul Fashion Week podyumuna. Hem de bu sene, geçen seneden farklı olarak, solo bir defile ile karşımızda!
Sözleştiğimiz saatten biraz önce ofise uğrayıp iş üstünde yakalıyorum onu. Koskoca bir ekiple çalışmanın zorluğu bir yana, defile günü yaklaştıkça her türlü detayla ilgili soruların tekrar tekrar sorulması, ekibe katkı sağlayan her isimle birlikte daha da yaratıcı ve farklı uçların eklenmesi, yeni bir çeşit zorluk yaratıyor ona. Tabi ki sonsuz keyifli bir zorluk bu, asla rahatsız etmeyen. (Ne güzel bir zorluk değil mi? Etrafınızda sizi çok seven, size yardımcı olmak isteyen, rengini katmak için sıraya girmiş bir sürü insan var! Aaah ne zor! 🙂 )
Dkaprol yeni sezonda ilhamını çok farklı kaynaklarda aramış gibi. Ahmet Hamdi Tanpınar ile Kafka nasıl bir araya gelir ki? Her sahnesini merakla izlediğim film The Cell bunlara nasıl eklemlenebilir? Hepsini bir nefeste anlatıyor, ben her cümlenin sonunda ‘Yok artık?’ diyorum, benim heyecanım onu da etkiliyor, kocaman bir düşünce bulutu içerisinde süzülüyoruz.
Ürünler İzmir’de Caracas tarafından üretildiği için tamamı burada değil, ben ilk ortaya çıkanları görme şansını yakalıyorum. Hem de tam uçaktan inip Istanbul’a ilk ayak bastığı sırada. Deniz’in anlattığına göre Caracas’ta bu iş için 20 kişilik bir ekip çalışıyormuş. Bir de heykeltraş! Tam bu heykeltraş konusu konuşulurken Duygu Akdeniz oradan dalıveriyor muhabbete, ‘O kalıplar alınırken neler çektim’ diye. Takılar Duygu’nun üzerinden alınan kalıplarla hazırlanmış ve zaten o günkü çekimde de Duygu taşıyor takıları, hem de farklı bir hazırlık sürecinin ardından. Hazırlanması için bir yandan inanılmaz bir makyaj yapılıyor diğer yandan Alexander Kokoskeriya yardım ediyor – ki Alex bu defilede styling işinden sorumlu zaten, yarattığı harikalara bir yenisini eklemek üzere.
Alexander Kokoskeriya – Duygu Akdeniz
Hazırlıklar süredursun biz takılar üzerinde konuşmaya başlıyoruz yine. Geçen sene yaşattığı ilklerin üzerine yenilerini koymak için çok çalıştığı belli Deniz ve ekibinin. Sadece takıları tasarlamak yetmiyor, bunlara farklılık katmak için de yollar arıyor DKAPROL. Oradayken hiç ömrümde görmediğim kadar çok Swarovski taş ile karşılaşıyorum. Bi paketi cebe atıp kaçsam ohoooo uzun süre kapatır blogu yatarım! 😛
Taşları nereye nasıl koyacağını ekibiyle tartışırken, bu hep bahsettiğim ‘ekip’ kimdir nedir, kimler ne yapmıştır merak edp soruyorum Deniz’e.
Bir kere Deniz Kaprol gibi farklı düşüncelere açık bir isim var işin başında. Yanında takıları emek emek üreten (bazı parçalar 3-4 günde çıkıyormuş) Caracas var. Siz bu satırları okurken defile için bir fotoğraf çekimi ve video hazırlığı içerisinde olan Mehmet Turgut var. Styling tarafında başka kapılar açan Alexander Kokoskeriya var. Uğurhan Akdeniz ve Uğurkan Erez var. Kostümlerde Vildan Mumcu var. Son dönemde kulaklarımızdan çeşit çeşit şarkılar geçiren Oben Budak var. (Herkesin ne yaptığını gördüm, azıcık fikrim var ama Oben’in yapacaklarını defile gününe kadar merakla beklememiz gerekecek 😛 )
Daha sayayım mı? Bütün bu insanları bir araya getirmek ne kadar zor olsa da sonunda ortaya çıkacak sahneleri düşünüp şimdiden heyecanlanmamak elde değil.
Bizim bu güzel sohbetimiz sona yaklaşırken Deniz artık çekim için hazır! Ben de 10 Eylül Cumartesi günü saat 13:00‘da gerçekleştirilecek defile için Deniz’le size hazırlayacağımız sürprizler için hazırım. Sürprizler mi? Dırırırırırım!
DKAPROL defilesinde önce backstage heyecanını paylaşacağım, ardından da podyumda olanı biteni. Belli olmaz, belki birinizi alırım yanıma, bu heyecanı birlikte yaşarız, ne dersiniz? 🙂
Takıları ve konsepti daha da detaylı anlatmam şimdilik mümkün değil, fotoğrafları da evdeki dev kasamda saklıyorum 🙂 (çünkü podyumda ilk kez gördüğünüzde suratınızın alacağı şekli çok merak ediyorum!) Ancak bu 1 ay boyunca heyecanı yaşatmaya devam edeceğiz, takipte kalın.
– Deniz Kaprol’e, ekibine, Petit Carre İletişim ve Organizasyon’a kocaman kocaman teşekkürler!
* While Istanbul Fashion is a month away, I am visiting my designer friends, as you know. This time, I was at DKAPROL, a haute couture jewelry brand whose new collection will be having a solo fashion show in IFW. Last year, Deniz Kaprol’s DKAPROL has provided us a new level of understanding in fashion shows being the first haute couture jewelry fashion show in IFW. This year, they are expanding the team with many talented faces and brands, improving the standards of a fashion show. The concept and pieces are yet to be kept as a secret so do not expect any photos right now. But I can say that I have some surprises for you for DKAPROL Fashion Show. Back to the works and the team.. Deniz’s inspiration comes from very different sources as Kafka and The Cell. The team includes names as talented photographer Mehmet Turgut, stylist Alexander Kokoskeriya, columnist Oben Budak and so on. Pieces are handcrafted by Caracas, there are elements from Swarovski.. That many people, that crazy concept, that heavy loaded work, all together. But how?! I ask the same question here and can’t wait to see the answer in full details on 10/09/2011 at 13:00, with one of you readers, if you want to. 🙂
4 Comments
Hic fena olmaz aslinda bekliyoruz. 🙂
Bakalım bakalım neler çıkacak 🙂
Eminim yine harika olacak.. 🙂
Ben de eminim! :))