Bir şeyler yaparken, iyi anılıp anılmadığını merak ediyor insan. Tedirgin oluyor bazen. Her zaman kendinden emin olamaz ya?

Ben de buraya bir şeyler yazarken, bir yerlerde gezerken, bir ortamda yaşananları anlatırken, bazen soruyorum, “Kim görüyor?” diye. Zaman zaman bu sorunun cevabını o kadar güzel alıyorum ki, bazen şımarıkça bazen burnu havada bazen çocuk heyecanıyla paylaşıveriyorum.

Bu sefer tam çocuk heyecanı oldu benimkisi. Bir anda Twitter ‘da TwitDayi ‘dan öğrendim ki geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Marka Konferansı‘nda Haber Türk özel bir ek çıkartmış, bu ekte Türkiye’den takip edilmesi gereken blogları listelemiş ve bu listeye beni de eklemiş.

Yüzümde saçma bir gülümseme, elimde telefon, bu gazeteyi bir yerlerden bulmanın derdinde düşmek, bu haberi paylaşmak istemek, ama daha göremeden inanamamak, sevgili StyleBoom‘dan görselin gelmesini heyecanla beklemek ve sonra ta taaa!

Kmlerin yanındayım diye bakma heyecanı, tabi ki StyleBoom da orada, UrbanConfessions olarak geçen HazalYilmaz , ünü bizi aşalı yıllar olan CafeFernando ve diğerleri..

Hem “MARKA” konulu bir mecrada yer almanın tarifsiz mutluluğu hem de bu isimlerin arasında bana yer vererek “Yaptıklarını görüyoruz!” diyen HaberTürk ekibine olan minnet duygusu, of karmakarışık. Teşekkürler Heja, HaberTürk. Aslında teşekkür, yaptıklarımı gören, şu anda da burayı okuyan herkese.